Şair ne demiş Sinan,"Akdeniz akşamları,bir başka oluyor.Hele birde,aylardan temmuz ise..."demiş ne güzel demiş ama...
Bende bu bölümde büyüklerimden gördüğüm gibi size kendi yaptıklarımı anlatacağım.Niye Hıncal Uluç,Haşmet Babaoğlu yapıyor da ben niye yapmayayım ki...Onlar sabah Paris'te,öğlen Milano'da,akşam ise Madrid'de yediklerini içtiklerini anlatıyor bende size yaz akşamlarında yaptığımız eğlenceli bir oyunu anlatacağım...Oyun deyip geçmeyin,bazen öyle komik diyaloglar oluyor ki gülmekten ölüyorsunuz.Gerçekten gülmekten fare'yi elinizden bırakıyorsunuz ve biri sizi alnınızın çatından vuruyor ve acı ama bir o kadar da komik son...diyaloglardan bazıları ise şunlar:
sinan: "halil doğru düzgün oyna şu oyunu,adam karşında sen ona bakıyorsun,trene bakar gibi aq ya...
***********************
onur: abi 5 healt'im vardı osursan ölecektim 3 kişi vuramadınız :D...
***********************
turan: "fatih adam tam köşede tamam mı abim bak tam orada"
fatih: "nerede abi ben göremiyorum sis var her yerde"(o anda bağlantı kopar,çünkü erdoğan,fatihi vurmuştur :D
***********************
Bazende sinirler gerilir ama yine iki sempatik isim çıkar ve durumu tatlıya bağlar...Oyun ilk başlarda küçük bir kadroyla başladı ama kısa sürede tahmin edilemeyecek boyutlara geldi:Turan,Sinan,Erdoğan,Yüksel,Şerafettin,Burak,Ömer,Tunahan,Halil,Fatih,Önder,Mustafa,Tayfun,Murat ve şu anda ismi aklıma gelmeyen nice isimsiz kahraman...
Bazende sinirler gerilir ama yine iki sempatik isim çıkar ve durumu tatlıya bağlar...Oyun ilk başlarda küçük bir kadroyla başladı ama kısa sürede tahmin edilemeyecek boyutlara geldi:Turan,Sinan,Erdoğan,Yüksel,Şerafettin,Burak,Ömer,Tunahan,Halil,Fatih,Önder,Mustafa,Tayfun,Murat ve şu anda ismi aklıma gelmeyen nice isimsiz kahraman...
Oyunda iki denge vardır biri Erdoğan diğeri ise Mustafa...Ama bu iki ismin dengesinde terazi birazcıkta HİLE(şifre)ile Erdoğan'dan yana basıyor...Herkesin bir lakabı var,mesela Bulut-Erdoğan,Memati-Sinan,Polat-Önder,Muro-Murat(hemşerim bilecik'lim:) ),Baron-Turan,Sago-Mustafa ve daha niceleriiii işte bu lakaplar bile oyuna bir heyecan katıyor.Ama oyunun en zevkli olduğu günler Kurtlar Vadisi Pusu günleri olan PERŞEMBE saat 23.00 sonrası yaşanıyor saat 01.00-02.00'ye kadar süren bu oyunda herkes eğlenceli zamanlar geçiriyor.Oyunda 7 yaş(fatih,kendisi kardeşim olur)-21 yaş ile sınırlı...Ramazan günü sahur vakitlerinde biraz daha sayı düşsede yine heyecanlı birazda uykulu oyunlar yaşanıyor...Oyunu en iyi oynayan kabul edersek Erdoğan şifre mifre adam vuruyor birader ama benim gönlümde en güzel oynayan kişi Fatih ve Burak.Niye diye sorarsanız birisi 7 yaşında 21 yaşındaki abileriyle kapışıyor Fatih,diğeri ise daha bende neden sevdiğimi bilmiyorum ama yanında oynadığı zaman güven veren bir isim Burak...Yaklaşık 7-8 tane Hamachi ağı var ve dahada artacak gibi duruyor bu ağ sayısı...Oyun genelde %99 Dust'da geçiyor.Oyunda genelde Erdoğan'ın takımı terör olur ve ne olursa olsun Counter'a saldırır acımasızca,vahşice bir İsrail'linin Filistinli'ye saldırdığı gibi,bir Aslan'ın avına saldırdığı gibi,bir Rus'un Çeçen'lere saldırdığı gibi saldırır.Belki size abartı gibi gelir ama bu saldırıdan kurtulmak için yanınızda manevi bir gücün olması lazım ama biz(sinan ve ben)onuda hallettik.Tam içeri girecekleri anda pusu kurarak Erdoğan'ın öncü kuvvetini püskürtüyoruz sonrası My God Kerim...Mustafa ise genelde pusa pusa gider ama gördüğü anda adamı alnının çatından indirir...Sinan gaz adamı,ver Sinan'a gazı KİM TUTAR BİZİM SİNAN'ı...Yüksel ve Şerafettin ise abi kardeş aynılar ikiside aynı al eline dürbünlü silahı gördüğünü vur ama oyuna koyduğumuz bazı kurallarla bu taktikleri çürüdü gibi(4-5,4-6,4-7,4-8 vs..kullanmak yasak)...Fatih ise,kimse ondan rakibi tek başına çökertmesini istemiyor,adam kalabalığı yapsın yeter...Önder ve Tunahan,belkide kapıştıkları "POLAT"ünvanını almak için ayrı takımlarda,birbirlerine rakip oluyorlar,ama daha pişmeleri lazım...Halil ve ben,biz ne çekiyorsak pclerimizinden çekiyorlar ve onların kurbanı oluyoruz.Ama ikimizde olduğumuz takımda sivriliyoruz...Murat,kısa zamanda büyük işler yaptı.Oyunda ağırlığını hissettirmeye başladı ve daha da hissettirecek gibi..."THYPOON"lakaplı Tayfun,bu Murat'a nazaran daha yavaş aşama kaydediyor bazı ellerde çift hanelerle oynuyor bazen ise 1-2 adamla yetiniyor,bu çocukla aynı takımda olmak isteyenlerin sinir katsayıları Pi sayısından büyük olması gerekiyor...Ömer,kardeşine nazaran daha az oyuna giriyor ama girdiğinde de "Hasan Şaş" gibi ancak çevresindekilere GAZ veriyor.Sinan ile aynı takımda olduklarında,o takımın elemanları rakiplerin saflarına geçiyor sebebi Sinan'la-Ömer'in iletişiminin pamuk ipliğine bağlı olmasından kaynaklanıyor.
Yazımı daha da uzatmak isterdim ama hastalığım sebebiyle noktalıyorum...Yazıma başlarken Akdeniz Akşamlarını,bitirirkende Gel Tezkere Gel şarkısını söylüyorum tabi birazcık değiştirerek:
Gel Tezkere Gel Tezkere Bitsin Bu Hasret
İstanbul'da ailen ve arkadaşların yüzüne hasret
Bir yıl oldu davul-zurna yolcu ettik seni...
Bu yazımdaki İsimler tamamen HAYAL ÜRÜNÜDÜR...tabi yerseniz...
1 yorum:
turan, ben oyunu oynamayı unuttum be gülüm :))
Yorum Gönder